Tarih boyunca .lüm, insanlık için en önemli konulardan biri olmuştur. Her kültür
kendi inanç sistemine uygun olarak .lümü ifade etmiş, ölen insanın ardından birtakım
törenler yapmıştır. Türklerde de hem İslam öncesi hem de İslam sonrası dönemde ölen
kişinin ardından dînî törenler yapılmış, şiirler söylenmiştir. Bu şiirlerde genellikle duyulan
acı, .lüm karşısında hissedilen etki ve ölen kişinin üstün vasıfları dile getirilmiştir.
Sert karakteri, cesareti ve g.zü pek kişiliği sayesinde “Yavuz” nâmıyla ünlenen
Sultan Selim, sekiz senelik padişahlığı döneminde, hem devlet hem de sanat hayatında
derin izler bırakmıştır. Bu etkisi sebebiyle onun dönemini anlatan tarihler müstakil
bir şekilde kaleme alınarak “Selimnâme” diye adlandırılmıştır. Âlimlerle, şairlerle
sohbet etmeyi seven ve kendisi de şair olan Sultan Selim’in Farsça Divanı ve
Türkçe şiirleri bulunmaktadır.
Böylesine etkili bir padişahın vefatı münasebetiyle bilinen tek mersiye, daima
onunla beraber olan ve şeyhülislamlık makamına kadar yükselmiş Kemâlpaşazâde
tarafından yazılmıştır. Bu makalede mersiye hakkında bilgi verilmiş, İbn Kemâl’in
mersiyesinin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durulmuştur. Terci‘-bend nazım
şekliyle yazılan mersiyede işlenen konular anlatılmıştır. Ardından Tahir Olgun’un
şerh metodu incelenmiştir. Şârihin metni ele alış şekli, tercihleri, şaire ve metne yönelttiği
eleştiriler tetkik edilmiştir. Son olarak da şerh metni verilmiştir.
Throughout history, death has been one of the most important issues for humanity. Each culture expressed death in accordance with its own belief system, and performed a series of ceremonies after one’s death. In Turkish people After the death of someone religious ceremonies were made and poems were told in both the pre-Islamic and post-Islamic period. In these poems, generally the pain felt, the effects felt against the death and the superior qualities of the deceased were expressed. Selim I, who became famous under the name of Yavuz thanks to his hard character, courage and bold personality, has left deep traces in both state and art life during his eight years of sultanate. Due to this effect, the separate history texts describing his period named as Selimnâmes were written. Selim I, who likes to chat with scholars, poets is also a poet and he has Persian Divan and Turkish poems. The only known mersiye (elegy) on the occasion of the death of such an effective sultan was written by Kemâlpaşazâde, who had always been with him and had risen up to the Shayk al-islam office. In this article, information is given about the İbn Kemal’s elegy and its the form and content is treated. The subjects which are written in the style of Terci’- bend verse are explained. Then Tahir Olgun's commentary method is examined. The commentator’s style of approaching the poem, his preferences, his criticisms toward the poet and text are analyzed. Finally, the text of the commenatary is given.