“DETERMINATION OF TALE GENRE IN MANUSCRIPT-SOURCED FOLK NARRATIVES: “HİKÂYET-İ İBRÂHÎM ŞÂH””
YAZMA ESER KAYNAKLI HALK ANLATILARINDA MASAL TÜRÜ TESPİTİ: “HİKÂYET-İ İBRÂHÎM ŞÂH”


Türk halk masallarını tespit için yapılan saha derleme çalışmaları ve bu derleme çalışmalarından elde edilen masallar, on yıllardır arşivlenerek Türk masal külliyatını oluşturmuştur.

Türk halk masallarını tespit için yapılan saha derleme çalışmaları ve bu derleme
çalışmalarından elde edilen masallar, on yıllardır arşivlenerek Türk masal külliyatını
oluşturmuştur. Saha derlemesi yöntemi, halk edebiyatı ürünlerinin tespiti için sıklıkla
kullanılan bir yöntem olsa da yalnızca sözlü kültür geleneği içerisinde bulunan masalların
tespiti için kullanılmaktadır. Sözlü gelenek içerisinde hâlen yaşayan veya gelenek içerisinde
takibi yapılamayan pek çok yazılı masal bulunmaktadır. Gerek Anadolu sahası gerek Anadolu
sahası dışındaki yazılı masal geleneği, en az sözlü kültür içerisinde yaşayan masal geleneği
kadar bir toplumun masal tabakasını oluşturan temel unsurlardan birisidir. Yazılı masal
geleneğinin derleme masallar dışında da tespit edilebileceği bir saha olan yazma eserler
içerisinde, masal türünün içerik ve şekil açısından değişimleri de yorumlanabilmektedir. Bu
açıdan yazma eserler içerisindeki masal türüne uygunluk gösteren anlatılar; masalın ilk şekli
olan urformun bulunması ya da varyant-versiyon araştırmalarında çeşitlilik yaratacak
metinlerin tespiti açısından önem arz eden bir konudur. Yazılı masal geleneğini oluşturan bu
masallar pek çok yazma eserin içerisinde bulunmakta ve araştırmacılar tarafından tespit
edilmeyi beklemektedir. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Kütüphanesi Şevket Rado
Yazmalarına SR_000114_05 demirbaş numarasıyla kayıtlı yazma eser içerisinde bulunan
Hikâyet-i İbrâhîm Şâh anlatısı da halk masallarına belli noktalardan uygunluk göstermektedir.
Bu makalede, yazılı masal geleneğine ait bir masal olduğu düşünülen Hikâyet-i İbrâhîm Şâh
anlatısının transkripsiyonlu metni ekseninde; halk hikâyesi, meddah hikâyesi ve masal
bütününde değerlendirmek ve ayırt edici özelliklerini ortaya koymak, Hikâyet-i İbrâhîm Şâh’ın
masal olup olmadığına dair tespitlerin tartışmasını yapmak amaçlanmıştır. Bu tartışmanın
sonucunda anlatı, hem transkripsiyonlu metin hem de orijinal metin olarak bilim dünyasına
tanıtılmıştır.


Labels »  

Abstract
The field compilation studies carried out to identify Turkish folk tales and the talesobtained from these compilation studies have been archived for decades and haveformed the Turkish tale corpus. Although the field compilation method is afrequently used method for the detection of folk literature products, it is only usedfor the detection of tales in the oral culture tradition. There are many written talesthat are still living in the oral tradition or cannot be traced within the tradition. Thewritten tale tradition, both in the Anatolian and outside the Anatolian field, is oneof the basic elements that make up the tale layer of a society, at least as much as thetale tradition living in oral culture. The changes of the tale genre in terms of contentand form can also be interpreted in manuscripts, which is a field where the writtentale tradition can be identified other than compiled tales. In this respect, thenarratives in manuscripts that are suitable for the tale genre are an important issuein terms of finding the urform, which is the first form of the fairy, or the detectionof texts that will create diversity in variant-version research. These tales, whichconstitute the written tale tradition, are found in many manuscripts and are waitingto be identified by researchers. The Hikâyet-i İbrâhîm Şâh narrative in themanuscript work registered in the Şevket Rado Manuscripts of the IstanbulResearch Institute Library with the fixture number SR_000114_05 also showsconformity to folk tales in certain points. In this article, on the axis of the transcribedtext of Hikâyet-i İbrâhîm Şâh, which is thought to be a tale belonging to the writtentale tradition, it is aimed to evaluate it in the whole of folk story, meddah story andtale, to reveal its distinctive features, and to discuss the determinations aboutwhether Hikâyet-i İbrâhîm Şâh is a tale or not. As a result of this discussion, thenarrative will be introduced to the world of science as both the transcribed text andthe original text.

Keywords »