NARRATOR OF THE DAY AND SEEKER OF THE PAST: TWO TRAVELERS ON THE DANUBE RIVER
‘GÜNÜ ANLATAN’ VE ‘DÜNÜ ARAYAN’: TUNA NEHRİ KIYISINDA İKİ SEYYAH


Tarih boyunca insanlar merak, ticaret, ilim, macera ve keşif gibi farklı motivasyonlarla kısa veya uzun yolculuklara çıkmışlardır. Bu yolculuklar esnasında seyyahın, rotası üzerinde gördüğü, kaleme aldığı, resme aktardığı her an ve olay farklı coğrafyalar için önemli bilgiler ihtiva eder.

Tarih boyunca insanlar merak, ticaret, ilim, macera ve keşif gibi farklı motivasyonlarla kısa veya uzun yolculuklara çıkmışlardır. Bu yolculuklar esnasında seyyahın, rotası üzerinde gördüğü, kaleme aldığı, resme aktardığı her an ve olay farklı coğrafyalar için önemli bilgiler ihtiva eder. Seyyahın gözlemlerini, okuduklarını, duyduklarını, araştırdıklarını ve merak ettiklerini ihtiva eden ve seyyahın kaleminden çıkan seyahatnâmeler, bir açıdan okuyucusuna resmî belgelerde ve arşivlerde erişilemeyecek anlatılar sunar. Bilinmeyen bir coğrafyanın, şehrin, gündelik hayatın tarihine ışık tutar. Seyyah olarak Evliyâ Çelebi, metin olarak da Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi üç kıtada yüzü aşkın şehrin 17. yüzyıl dünyasına dair karanlıkta kalabilecek birçok bilgiyi günümüze kadar eriştirmiştir. Çünkü Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, şehirlerin tarihi ve coğrafyası dışında sosyal, kültürel ve gündelik hayatına da dair birçok bilgiyi ihtivâ eder. Evliyâ Çelebi, seyahatle geçen hayatı ve eseri ile günümüz seyyahları için de ilham kaynağı olmuştur. Onun izinde yolculuk eden seyyahlardan biri olan Haluk Dursun, gezdiği her yerde geçmişin izlerini arar. Kâh bulduklarına sevinir kâh kaybolanlara üzülür. Her seyahatinde tarihe dair izler ararken üç yüzyıl önce o şehirlerde bulunmuş Evliyâ Çelebi’yi ve Seyahatnâmesi’ni de anar. Bu çalışmada iki seyyahın Tuna kıyısındaki seyahatine dikkat kesilip Tuna’ya ilişkin anlatılarına ve bakış açılarına yer verirken, 17. yüzyıldan 21. yüzyıla Tuna’ya ve Tuna kıyısına dair değişenlerin, değişmeyenlerin, benzerliklerin ve farklılıkların izini sürmeye çalışacağız.


Labels »  

Abstract
People set out on long journeys or took shorter ones with many different motivations such as curiosity, trade, science, adventure and discovery throughout history. During these travels, every moment and event that the traveler saw, wrote, and painted on his route now provide important information for different geographies. Travel books, in a way, offer their readers narratives that cannot be accessed in official documents and archives. It sheds light on the history of an unknown geography, city and daily life. In this respect, Evliya Çelebi as a traveler, and Evliya Çelebi’s Seyahatnâme as a text brought a lot of information that may have remained in the dark about more than a hundred cities on three continents to the present day. Evliya Çelebi is also a source of inspiration for today's travelers with his travel life and works. Haluk Dursun, a historian and traveler who travels following Çelebi’s footsteps, searches for traces of the past wherever he travels. He is happy with what he has found, and he is sad with those who have been lost. While searching for traces of history on every trip, he also remembers Evliya Çelebi. In this study, we will accompany the journey of two travelers along the Danube. We will try to trace the changes, the unchanging, the similarities and the differences by giving place to the narratives and perspectives of two travelers about the Danube and Turkish culture on the Danube from the 17th to the 21st century.

Keywords »