GALATA, ÜSKÜDAR AND BOSPORUS COASTS IN THE LIGHT OF VERSE TEXTS
MANZUM METİNLER IŞIĞINDA GALATA, ÜSKÜDAR VE BOĞAZİÇİ SAHİLLERİ-I


Edebî eserler toplum hayatının her yönüne doğrudan veya dolaylı olarak temas ettikleri kadar coğrafya ve mekânları da konu edinmeleri bakımından şehir tarihleri için de önemli birer vesika değerindedirler.

Edebî eserler toplum hayatının her yönüne doğrudan veya dolaylı olarak temas ettikleri kadar coğrafya ve mekânları da konu edinmeleri bakımından şehir tarihleri için de önemli birer vesika değerindedirler. Bunlar dikkate alınmadan yazılan tarihler kuru ve ruhsuz kalacağı gibi tarihlere kaynaklık eden resmî kayıtlar ve arşiv belgeleri de toplumun ruh dünyasını sergileme açısından çoğu zaman yetersiz kalırlar. Eski edebiyat eserleri ağırlıklı olarak hayal ürünü ve duygu yüklü metinler olmakla beraber bunların her biri perde gerisinden hayatın gerçek yüzünü, o devir insanının ruh dünyasını bugüne yansıtan, bazen de eşyayı en ince detayına kadar sergileyen belgelerdir. Bunlar sadece tarihçiler için değil sanat tarihçileri için de aydınlatıcı birer vesika değerindedirler. Bir yapının kaybolan kitabesinin orijinal metni bir dîvânın tozlu yaprakları arasından çıkabileceği gibi, bu yazıda örnekleri görüleceği üzere kaybolmuş yapılar hakkında yürütülen hüküm ve tahminler de dîvânlardan sarfınazar edildiğinde bazen çok isabetsiz ve anakronik kalabilmektedir. Evliyâ Çelebi ve Eremya Çelebi’nin izlerini edebî metinler ışığında takip ederek kaleme alınan bu yazı dizisi manzum metinlerin Kâğıthane, Haliç, Galata, Üsküdar ve Boğaziçi coğrafyasına ait bir kesitini oluşturmaktadır. Birinci bölümü Galata ve Üsküdar’dan başlayıp kaba hatlarıyla Boğaz sahili boyunca Anadolu ve Rumeli hisarlarında biten bu makalenin ikinci bölümü Sarıyer’den Tophane’ye kadar sahil şeridi ve ardından da Eyüp, Sütlüce, Kasımpaşa ve Kağıthane sahilleriyle Sâdâbâd’a uzanarak buralarda inşa edilen köşk ve kasırların izlerini sürecektir. Özellikle Beşiktaş ve Tophane’de tarihin acımasız yıkımına uğrayan eserlerin bugüne fotoğrafları dahi kalmamış hatıraları dîvânlarda yaşamaktadır. Bilhassa Ortaköy ve Beşiktaş’taki mimarî eserlerin sadece manzum kitabeleri dahi müstakil bir kitap oluşturacak hacimdedir. Bunlar arasında Tophane’deki Gerdûne-keşân Kışlası gibi dev yapılar dahi bugün artık tamamen unutulmasına rağmen bunların iz ve hatıraları manzum metinlerde yaşamaktadır.


Labels »  

Abstract
Literary works are important documents for the histories of cities in terms of mentioning about geography and places as well as touching directly or indirectly upon every aspect of social life. Histories written ignoring these are arid and spiritless, and the official records and archival documents that are the source of the histories are mostly insufficient in the sense of presenting the spiritual world of the society. Besides being predominantly fictional and emotional texts, each of the old literature works is a document that reflects the real face of life, the spiritual world of the people of that era behind the scenes, and sometimes that lay out an object thoroughly. These are not of enlightening documental value only for historians but also for art historians. As the original text of the lost epitaph of a structure can be found between the dusty pages of divan, the judgments and assumptions about the works can sometimes be inappropriate and anachronical when omitted from divans, as can be seen in this article. This series of article written by following the traces of Evliyâ Çelebi and Eremya Çelebi in the light of literature texts constitute a part of verse texts of Kağıthane, Haliç (Golden Horn), Galata, Üsküdar and Bosporus. After the first part of the article which starts from Galata and Üsküdar and ends in Anatolia and Rumeli Fortress along the Bosporus coast with its rough outlines, the second part follows the traces of mansions and pavilions built along the coastline from Sarıyer to Tophane, and then Eyüp, Sütlüce, Kasımpaşa and Kağıthane coasts stretching across Sâdâbâd. The memories of the structures that have been subjected to the brutal destruction of history with no photos left today still live in the divans. Especially the verse epitaphs of the architectural works in Ortaköy and Beşiktaş are large enough to form an independent book. Even giant structures such as Gerdûnekeşân Barrack in Tophane are now completely forgotten, their traces and memories live in verse texts.

Keywords »