Yavuz Sultan Selîm, II. Bâyezid’in oğlu olup Osmanlı Devleti’nin dokuzuncu
padişahıdır. Fetihlerle dolu sekiz yıl (1512-1520) süren saltanatı boyunca Yavuz
Sultan Selîm, şiir yazmış ve şairleri himaye etmiştir. Osmanlı padişahları, Osmanlı
Devleti’nin kuruluşundan itibaren şairleri desteklemiş; onları daima kendilerine yakın
tutmuşlardır. Bunu yapmalarındaki amaç, devletin kültür seviyesini yükseltmektir.
Kü.ük yaştan itibaren özel bir eğitimle yetişen Yavuz Sultan Selîm, Trabzon’da
sancak beyliği yaptığı zamanlardan beri şiirle meşgul olmuş ve kendisine şiir sunan
şairlere ihsanda bulunmuştur. Osmanlı Devleti’nin başına geçtiğinde ise himayesindeki
şairleri beraberinde seferlere g.türmüş ve fethettiği yerlerdeki sanat erbabını Osmanlı
ülkesine getirmiştir. Farsça bir Dîvân sahibi olan Yavuz Sultan Selîm, şiirlerinde
“Selîmî” mahlasını kullanmıştır. Yavuz’un şiirleri, klâsik Türk edebiyatı içinde
değerlendirilmektedir. Klâsik Türk edebiyatı şairleri, şiirlerinde daima “âşık” konumunda
olup “ma’şûk” için şiir yazmışlardır. Yavuz Sultan Selîm de şiirlerinde diğer
klâsik Türk edebiyatı şairleri gibi âşık konumundadır; fakat padişah kimliğini de muhafaza
etmiştir. Şiirlerinde her iki kimliği bir araya getirerek bir sultan-şair portresi
çizmiştir. Çalışmada, Selîmî’nin çizmiş olduğu sultan-şair portresi Farsça
Dîvân’ında yer alan gazellerden hareketle incelenecektir.