“ISSUES OF JAWĀLĪ, AN EXPENSE ITEM OF THE TREASURE OF DAMASCUS IN THE SECOND HALF OF THE 18TH CENTURY”
18. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA ŞAM HAZİNESİ’NİN BİR MASRAF KALEMİ OLAN CEVÂLÎ’NİN MESELELER


Şam eyaletinde cizyenin küçük bir kısmı ve çeşitli mukataa gelirlerinin yıllık vergilerinin belli payları cevâlî ismindeki mali bir dairede toplanmış ve burada toplanan paralar “sadaka”, “surre”, “maaş ve ücret” şeklinde bazı kişilere sarf edilmiştir.

Şam eyaletinde cizyenin küçük bir kısmı ve çeşitli mukataa gelirlerinin yıllık
vergilerinin belli payları cevâlî ismindeki mali bir dairede toplanmış ve burada toplanan
paralar “sadaka”, “surre”, “maaş ve ücret” şeklinde bazı kişilere sarf edilmiştir.
Cevâlîden yapılan ödemeler Şam Hazinesi’nin başlangıçta ikinci büyük masraf maddesini
oluşturmuştur. Ancak 1745’te hac kilerine sarf edilen paranın hazine gelirleri arasında
artık yer almayacağına yönelik alınan kararla cevâlî hazinenin en büyük harcama kalemi
hâline gelmiştir. Özellikle 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren cevâlîden verilen
vazîfeler (ücretler) sürekli bir artış göstermiştir. Artan cevâlî vazîfeleri karşısında
Osmanlı Devleti, mahlûl (düşen/boşalan) vazîfenin hazinece zapt edilmesi ve
mahlûlâtdan takâss gibi yollara başvurmuştur. Bu hususta alınan son karar ise 1811’de
cevâlîden yapılacak vazîfe tevcihlerinde cizye ve mukataa gelirlerinin yıllık vergilerine
zam yapılamayacağıdır. 1811 senesinde maaş tevcihlerine yönelik karar sadece Şam için
alınmamış, İstanbul’da ve taşrada artan vazîfeler karşısında buralara da tatbik edilmiştir.
Çalışmanın ilk kısmında cevâlî malından (para) maaş ve ücret alan cevâlî-horânın kimler
olduğuna değinilmiş ve bunların aynı zamanda deruhteci olabildiklerine dikkat
çekilmiştir. Ardından cevâlî vazîfelerinin nasıl hesaplandığı ve hesaplama esnasında
karşılaşılan mesele ve artan cevâlî vazîfeleri karşısında devletin tavrı açıklanmaya
çalışılmıştır. Son olarak Şam Hazinesi muhasebelerinde cevâlî vazîfelerinin miktarları
değerlendirilmiştir. Bahsedilen tüm bu meseleler Başkanlık Osmanlı Arşivine dayanarak
neticelendirilmeye çalışılmıştır.


Labels »  

Abstract
In the province of Damascus, a small portion of the jizyah and certain sharesof the annual taxes of various mukataa revenues were collected in a financialdepartment called cevâlî (jawālī), and the money collected here was spent on certainindividuals in the form of "alms", "surre", "salary and wages". Payments madefrom jawālī department initially constituted the second largest expenditure item ofthe Damascus Treasury. However, with the decision taken in 1745 that the moneyspent on the pilgrimage rations would no longer be included in the treasuryrevenues, jawālī became the largest expenditure item of the treasury. Particularlyfrom the second half of the 18th century onwards, the vazîfe (wages) paid out ofjawālī increased continuously. In the face of increasing jawālī wages, the OttomanEmpire resorted to means such as the seizure of the jawālī related to vacant positionsby the treasury and mahlûlâtdan takâss. The last decision taken in this regard in1811 was that the annual taxes of jizyah and mukataa revenues could not beincreased in the assignment of wages to be made from jawālī. In 1811, the decisionregarding the assignment of salaries was not only taken for Damascus, but was alsoapplied to Istanbul and the provinces in the face of increasing wages in these areas.In the first part of the study, it is mentioned who were the jawālī-horān who receivedsalaries and wages from the jawālī property (money) and it is pointed out that theycould also be deruhteci. Then, how the jawālī wages/fees were calculated, theproblems encountered during the calculation and the attitude of the state towardsthe increasing jawālī wages are explained. Finally, the amounts of jawālī wages inthe accounts of the Damascus Treasury are evaluated. All these issues have beentried to be concluded on the basis of the Presidency Ottoman Archive

Keywords »