Türk edebiyatında, belli dekorlarla donatılmış sahnesi, perdesi ve yazılı metni olan
Batılı anlamdaki tiyatro, Tanzimat’tan sonra g.rülür. Acemice verilen ilk örneklerden
sonra Darülbedayi’nin kurulması ve Cumhuriyetin tiyatroya verdiği büyük önemle
hem teknik açıdan hem içerik hem de yazar sayısı açısından gelişerek bugünlere gelir.
Yaklaşık yüz elli yıllık bir geçmişe sahip Türk tiyatrosunda Türk tarihi ile ilgili metin
sayısı çok azdır. Türk tarihinin önemli konu-olayları olan G.ktürklerin kuruluşuyıkılışı,
G.ktürk kitabeleri, Uygurların kuruluşu-yıkılışı, Karahanlılar, Türklerin
Asya içinde dağılışı, Malazgirt Savaşı, Selçuklular, Ankara Savaşı, İstanbul’un fethi,
Hilafet meselesi, Viyana Kuşatması, Lale Devri, Batılılaşma çalışmaları, Tanzimat
dönemi ve Türk hayatında ortaya çıkan ikilikler, I. Dünya Savaşı, Kore Savaşı, Kıbrıs
harekâtı ve bu tarihî konu-olaylar etrafındaki hakanlar-sultanlar-kahramanlıklaryenilgiler-
başarılar-başarısızlıklar henüz çok az anlatılmıştır. Osmanlı Devleti’nin
dokuzuncu padişahı olan Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet’in torunu, II.
Beyazıt’ın oğlu, Kanuni Sultan Süleyman’ın babasıdır. Onun Osmanlı-Türk tarihinde
mümtaz bir yeri vardır. Hilafet kurumunu Osmanlı Devleti’ne taşımış, Osmanlı
Devleti’ni toprak olarak çok genişletmiştir. Buna rağmen Yavuz Sultan Selim
Türk tiyatrosunda çok az anlatılmış-işlenmiştir. Bu çalışmada Yavuz Sultan Selim’e
dair yazılmış ve kitap olarak basılmış olan ü. tiyatro eseri konu edilmiş, önce, en az
iki eserde birden, sonra ayrı ayrı olarak her bir eserde, Yavuz Sultan Selim karakterinin
öne çıkan özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır.
In Turkish literature, the theater in the Western sense which has a stage with certain decors, curtain and written text is seen after Tanzimat. After the first examples given inexpertly, founding of the Darülbedayi and the great importance given by the Republic to the theater lead to the development of both in terms of technical aspects and the number of writers to its present state. Turkish theater which has a history of nearly one hundred and fifty years has very small number of texts about Turkish history. The important subject matters in Turkish history such as the establishment and the fall of Gokturks, Orkhon Inscriptions, the establishment and the fall of the Uighurs, the Karahans, the distribution of the Turks in Asia, the Battle of Malazgirt, the Seljuks, the Battle of Ankara, the conquest of Istanbul, the issue of the Caliphate, the siege of Vienna, the Tulip Era, Westernization studies, the dualities that emerged in the Tanzimat period and in Turkish life, the First World War, the Korean War, the Cyprus Operation and the khan-sultansheroism- defeats-successes-failures around these historical subject matters have been told very little. Selim I, the nineth Sultan of the Ottoman Empire, grandson of Mehmet the Conqueror II, son of Beyazıt is the father of Süleyman the magnificient. He has a distinguished place in the Ottoman-Turkish history. He moved the Caliphate institution to the Ottoman Empire and expanded the lands of Ottomans. Nevertheless, Selim I has been told and treated very little in the Turkish theater. In this study, three theater plays about Selim I that were published as books were discussed. In this study, the charackter traits of Selim I are tried to be specifically determined by examination of all the three works; first at least two of them that commonly bring forth his same charackter traits and then each work seperately.