Avukatlık ve bu mesleği yapanlar her dönemde hukuk kavramının
önemli bir parçasını oluşturmuşlardır. Bu makalede, Cumhuriyet öncesinde
avukatlık kurumunun geçirdiği aşamalar ele alınmıştır. Tarihî sürecin doğal
bir sonucu olarak ortaya çıkan İstanbul Barosu’nun kuruluşu da bu anlayış
içerisinde incelenmiştir. Bu çerçevede, “dava vekili” ve “avukat” terimleri
arasındaki benzerlik, farklılık ve nüanslar da araştırılmıştır. “Dava Vekilleri
Cemiyeti” ve “Baro” terimlerinin özellikle II. Meşrutiyetten (1908)
sonra aynı anlamda kullanıldığı tespit edilmiştir. Makalede, Osmanlı arşiv
belgeleri, diğer ana kaynaklar ve ilgili literatür kullanılmıştır.
Labels »
Abstract
In the works of the Ottoman poets, it is very important to examine the placement and context of the words, as well as the intention for which they were used, so as to understand the poets’ way of thinking, worldview, the literary norms of the period and the practices of writing poetry. The role of words reflecting feelings, such as admiration, happiness, thankfulness, anger and confusion in revealing this mode of thought and tradition of poetry seems to have been overlooked to this day. The Ottoman poets’ discourse of thankfulness, as a result of their joy and gratitude of the events that they considered important for themselves, their praised and society, have been made clear in this work. Therefore, the events which the poets met with particular thanks have been listed. At the same time, it is very important to show attitudes, behavioural patterns and expectations of Ottoman society and the way these have changed across the centuries. The final section asserts that this discourse is a particular wording that the poets made use of while telling the positive impacts of the events encountered on the individual and society.
Keywords »