ÂLÎ’NİN MİHR Ü MÂH’I İLE FEYZÎ’NİN ŞEM Ü PERVÂNE’Sİ ARASINDAKİ BENZERLİKLER: İNTİHAL Mİ GELENEK Mİ?
SIMILARITIES BETWEEN MUSTAFA ALÎ OF GALLIPOLI’S MİHR U MAH AND FEYZİ ÇELEBİ’S ŞEM Ü PERVANE: PLAGIARISM OR TRADITION?


Bu çalışmada, farklı yüzyıllarda yazılmış, konu ve ifade bakımından dikkat çekici benzerlikler taşıyan iki mesnevî arasındaki ilişki tanımlanmaya çalışılmıştır.

Bu çalışmada, farklı yüzyıllarda yazılmış, konu ve ifade bakımından dikkat çekici benzerlikler taşıyan iki mesnevî arasındaki ilişki tanımlanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ilk kısmında, ortak tema, motif ve söz sanatlarının kullanıldığı geleneksel yapıdaki eski Türk edebiyatında, eserler arasındaki benzerlik ilişkilerini tanımlamak için kullanılan “nazire” terimi üzerinde durulmuştur. Bu terimin gerek eski şair ve yazarlar tarafından, gerekse çağımız araştırmacılarınca ne şekilde algılandığı ve tanımlandığı araştırılmıştır. Bu bağlamda, “nazire” sözcüğü ile anlam ilişkisi olan diğer terimler üzerinde de durulmuştur. Daha sonra Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Mihr ü Mah mesnevîsi ile Feyzî Çelebinin Şem ü Pervane’si karşılaştırılmıştır. İki eser arasında konu, şahıslar, eserin düzenlenişi, motif, dil ve söyleyiş bakımından saptanan benzerlikler sıralanmış ve bu benzerlikler, çalışmanın ilk kısmında ele alınan nazire tanımı ve özellikleri ışığında yorumlanmıştır.


Etiketler »  

Abstract
This article is an attempt to define the relationship between two mathnawis written in different centuries, possessing unusual and intriguing similarities in terms of subject and expression. In the first part of the article, the term “nazire” (imitatio) is discussed. Old Turkish literature which is based on common themes, motifs and figures of speech, uses the term “nazire” in a general way, to describe the semblances between literary works. Ancient poets’ and today’s critics’ views on and definitions of this term are thoroughly examined. In this respect, other terms with parallel meanings are also studied. In the second part, two mathnawis namely, Mustafa Ali of Gallipoli’s Mihr ü Mah and Feyzi Çelebi’s Şem ü Pervane are compared and the observed similarities of theme, motif, composition and expression are evaluated with reference to the “nazire” characteristics discussed in the first part of the article.

Keywords »