Türkçe, deyimler bakımından zengin bir dildir. Türkçenin deyim zenginliği klasik Türk edebiyatı ürünlerinde de yoğun bir biçimde kendini hissettirir. Klasik Türk edebiyatı edipleri eserlerinde deyimlerden sık sık faydalanmıştır. Bu deyimlerin bazıları kullanımdan düşmüşken bazıları bugünkü Türkçede de kullanılmaktadır. Bu edebî gelenekte deyim sözlüklerinde yer almayan, unutulan ya da bazı anlamları bugün bilinmeyen pek çok deyim veya kalıp yapı vardır. Bu anlamda klasik Türk edebiyatı metinlerindeki deyim varlığı ile ilgili son yıllarda pek çok çalışmanın yapıldığı görülmektedir.
Bu makalede deyim sözlüklerinde yer almayan ve klasik Türk şiirinde geniş bir kullanım alanı bulunan “kâğıt uçurmak” deyiminin anlam çerçevesi üzerinde durulmuştur. Bu deyimin gerçek hayatla bağlantısı, hangi âdet ve uygulamalardan hareketle deyimleştiği örneklerle ortaya konmuştur. Özellikle deyimin ramazan ayı bağlamındaki kullanımlarına dikkat çekilmiştir. “Kâğıt uçurmak” deyiminin gerçek anlamının güvercinle ve okla mektup göndermek âdetlerinden doğduğu; deyimin “haber uçurmak” deyimi ile bağlantısı örneklerle açıklanmıştır. Ayrıca şairlerin “uçurmak” fiilini rüzgâra yükleyerek kinayeli söyleyişe yöneldiği misallere değinilmiştir. Yazıda böylece deyimin bilinen anlamlarının yanında herhangi bir kaynakta yer verilmeyen anlamları üzerine değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çalışmayla hem Türkçenin hem de klasik Türk edebiyatının deyim varlığı ve zenginliği ortaya konmuş, bir yandan da klasik Türk edebiyatının sosyal hayatla ne kadar kuvvetli bir bağ kurduğu dikkatlere sunulmuştur.