1720’li yıllarda Ortodoks Rum Cemaat arasından devşirilmeye başlanan
Melkitler, 1830 yılına kadar İstanbul Rum Patrikliğine, 1830’da Ermeni
Katolik Patrikliği’nin kurulmasıyla da buraya bağlandılar. Melkitleri bir
millet olarak teşkilatlandıran ve Antakya Sinodu’nda (1833) patrik seçilen
Maksimus III. Mazlum’u Osmanlı Devleti 7 Ocak 1848’de resmi patrik
olarak tanıdı. Bununla beraber Melkitlerin bağımsız patriklik haline gelmeleri
7 Haziran 1853’te Katolik Ermeni Patrikliği’nden tamamen ayrılmalarıyla
mümkün olmuştur. Kuruluş sürecini tamamlayan Melkit Patrikliği
1860-1861 Lübnan Bunalımına kadar ruhani sınırlarını genişletmekle
uğraşmıştır. Bu tarihten sonra bölgede artan ecnebi müdahalesi sebebiyle
yönlerini Avrupa’ya dönen Melkitler, Fransa ve Vatikan arasında başlayan
Katolikliğin hamiliğini üstlenmeye yönelik nüfuz mücadelesinde zaman
zaman bu iki gü.ten birini taraf edinerek, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine
müdahalenin kapısını aralamışlardır. Bununla beraber Melkit Patrikliği ile
Osmanlı Devleti arasında 1914 yılına kadar inişli çıkışlı bir şekilde devam
eden ilişkiler, Patrik Geha Efendi’nin Mısır’a gittiği 1916 yılından Dimitrios
I. Cady Efendi’nin atandığı 1919 yılına kadar duraksamıştır. Bundan
sonra Mısır Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmış ve ilişkiler de tamamen
kesilmiştir. Çalışmada, Melkit Patrikliği’nin kuruluşu ve Melkitlerin Osmanlı
Devleti, Fransa ve Vatikan ile ilişkileri üzerinde durulmuştur.
Melkits began to be transferred from the Orthodox Rum community in the 1724s, and were connected to the Istanbul Rum Patriarchate until 1830 by the establishment of the Armenian Catholic Patriarchate in 1830. Maksimus III Mazlum who organized the Melkit as a nation and was elected patriarch in the Antioch Synod (1833), recognized the Ottoman Empire as the official patriarch on 7 January 1848. However, the fact that the Melkits became an independent patriarch was made possible by their complete separation from the Catholic Armenian Patriarchate on 7th June 1853. Melkit Patriarchate completed the establishment process of the 1860-1861 Lebanese Depression until it was engaged in expanding the spiritual boundaries. After this date, Melkits who returned to Europe due to increasing intervention in the region, has opened the door of intervention in the internal affairs of the Ottoman Empire from time to time by taking one of these two forces in the struggle for influence in order to undertake the patronage of Catholicism which started between France and the Vatican. However, the ongoing upsurge between the Melkit Patriarchate and the Ottoman Empire halted from 1914 to 1919, when Dimitrios I Cady Efendi was appointed in 1916, when Patriarch Geha Efendi went to Egypt. After this the region is out of Ottoman State and the relations are completely cut. In this study, Establishment of Melkite Patriarch and the relations of Melkits with the Ottoman Empire, France and the Vatican will be emphasized.