CÂMİ‘Ü’N-NEZÂ’İR’DE KAYITLI ESÎRÎ MAHLASIYLA YAZILMIŞ ŞİİRLER
POEMS WITH ESÎRÎ PSEUDONYM IN CÂMİ‘Ü’N-NEZÂ’İR


Esîrî, on beşinci yüzyılın ortalarında doğup on altıncı yüzyılın ilk çeyreğinde vefat ettiği düşünülen bir divan şairidir.

Esîrî, on beşinci yüzyılın ortalarında doğup on altıncı yüzyılın ilk çeyreğinde vefat ettiği düşünülen bir divan şairidir. II. Bayezid döneminin sonlarına doğru hacca gitmiş ve hac yolculuğunu anlattığı mesnevi nazım şekliyle yazdığı Hüsâm-nâme adlı eserinden başka herhangi bir eseri şu an için elimize ulaşmamıştır. Dîvân’ı ile hangi türde yazdığını belirtmediği iki eserini ise bu yolculuk sırasında kaybetmiştir. EğridirliHâcı Kemâl tarafından tertip edilen Câmi‘ü’n-Nezâ’ir adlı şiir mecmuasındaki Esîrî mahlasıyla yazılmış şiirler herhangi bir delil öne sürülmeden ilk olarak SadeddinNüzhet Ergun tarafından Hüsâm-nâme şairine ait gösterilmiştir. Sonraki çalışmalarda ise aynı mahlası kullanan Esîrî-i Bursevî’ye atfedilmiştir. Ancak bu şiirler, Hüsâm-nâme’nin ortaya çıkmasıyla birlikte edebî kişiliği hakkında bilgi sahibi olduğumuz Esîrî’ye ait olmalıdır. Bu tespit güncel bilgilerimize göre Hüsâm-nâme’den başka herhangi bir eseri günümüze ulaşmayan Esîrî’nin gazel sahasındaki edebî kimliğini ortaya çıkarması bakımından önemlidir. Câmi‘ü’n-Nezâ’ir’in tertip edilmesinden sonra derlenmiş diğer mecmualardaki Esîrî mahlasıyla yazılmış şiirlerin aynı mahlası kullanan hangi şaire ait olduğunu tespit etmek ise güçdür. Câmi‘ü’n-Nezâ’ir’deki bu şiirlerden hareketle Esîrî’nin şiir tekniği açısından aksaklıklar yaşayan, bununla birlikte klasik Türk edebiyatının kalıplaşmış konularını başarıyla kaleme alan bir nazire şairi olduğu anlaşılır. Âşıkane türde yazdığı gazellerin yanında dinî-tasavufî ve hikemî konuları işleyen şiirler de kaleme almıştır. Bu makalede Esîrî mahlasıyla yazılmış bu şiirlerin büyük bir ihtimalle Hüsâm-nâme şairine ait olduğuna dair ilmî veriler ortaya konulmuştur.


Etiketler »  

Abstract
Esîrî is a divan poet who was born in the middle of the fifteenth century and is thought to have died in the first quarter of the sixteenth century. Towards the end of the reign of Bayezid II, he went on a pilgrimage and wrote a mathnawi called Hüsâm-nâme, in which he described his pilgrimage. Esîrî does not have any other work that has survived to the present day. He lost his Dîvân and two of his other work, (which he did not specify in which genre he wrote), during this journey. Poems with the pseudonym Esîrî were first shown to belong to Hüsâm-nâme poet by Sadeddin Nüzhet Ergun without any evidence in the poetry journal Câmi‘ü’n- Nezâ’ir, which was edited by Hâcı Kemâl from Eğridir. These poems were attributed to Esîrî-i Bursevî, who used the same pseudonym in later studies. However, the emergence of Hüsâm-nâme and the information it provided us about his literary personality clearly indicates that these poems should belong to Esîrî. This determination is important in terms of revealing the literary identity of Esîrî in the field of ghazal. It is difficult to determine which poets used the same pseudonym in the poems as Esîrî pseudonym in other magazines compiled after the arrangement of Câmi‘ü’n-Nezâ’ir. Based on these poems in Câmi‘ü’n-Nezâ’ir, it is understood that Esîrî was a nazire poet who had problems in terms of poetry technique but successfully wrote the stereotyped subjects of classical Turkish literature. In addition to the ghazels he wrote in the amorous genre, he also wrote poems dealing with hikemî and religious-mystical subjects. In this article, scientific data have been revealed that these poems with Esîrî pseudonym most probably belong to Hüsâm- nâme poet.

Keywords »