ÖZET
Klasik Türk şiirinde, asırlarca, estetik ve kültürel olan pek çok değer, şairlerin muhayyilesinde yaşayan biçimiyle sunulmuştur. Bu değerlerin başında, şairin mensup olduğu milletin sürdürdüğü hayat şartları ve bu şartları algılayış şekli gelir. Sosyal hayattan şairin dünyasına yansıyan bu unsurlar, zamanla, edebiyatta genel özellikler kazanırlar. Sanatkârın üstün veya sıradan oluşunu, genelleşen bu değer hükümlerini eserlerinde ne kadar aştığı belirler.
Taşlıcalı Yahyâ Bey, sürdürdüğü edebî faâliyet itibarıyla, XVI. asrın orijinal şairlerindendir. Özellikle Dîvânı'ndaki bazı gazellerde ortaya çıkan “giyimli güzeller”le, onların renk tercihleri üzerine yaptığı teşbihler ve söyleyiş tarzı, O'nu çağdaşlarından farklı kılar. Dîvân'da, sevgilinin elbisesi ve yeleğinin rengi, kullandığı mendilin fonksiyonu, rengi ve kokusu, tülbentini sarış şekli veya düşürmesi, başa giyilen “üsküf” ve “takke”nin görünüşü, sarığın kenarına takılan çiçeğin anlamı, genelden özele inen bir yaklaşımla ele alınmıştır. Kelimelerle çizilen renkli tablolarda, giyimli güzeller, âdeta canlanarak, asrın moda defilesi olarak nitelenebilecek bir görünüm kazanmıştır.
Günümüzde de bir kültürel ve estetik zenginlik olarak kabul edilen giyim kuşam ve renk unsurları, eserde, millî kültürün önemli bir ögesi olarak ele alınmıştır.
In the classical Turkish poetry, for centuries, a number of esthetic and cultural values have been presented in the form of poets imagination. The principals of these values are the life standards of the poet's nation and the perceptions of them. These elements which have been reflected from social life to poet's world, gain the general characteristics in literature in the course of time.
What determines whether he is a master or not is how far he goes beyond these generalized values in his works.
Because of his literary activities, Yahyâ Bey from Taşlıca is one of the original poets of the 16th century. Especially the way of his expression and allegories on “ the dressed beauties “ and his preferences of colour in some of his gazels in his “Dîvân” distinguishes him from his contemporaries. In the “Dîvân”, the dress of the beloved and the colour of her vest; the function of her handkerchief, its colour and smell; the way she wraps her scarf (tülbend) or drops it; the apperence of “üsküf” or “takke” that is worn on head; the meaning of the flower attached to her “sarık” are dealt with a deductive approach.
In the charts drawn by words, the dressed beauties had such an image that as if they are alive and the fashion shows of the century.
Nowadays, the elements of dressing and colours accepted to be the cultural and esthetic richness take an important part of the national culture in the work of art.
Keywords: Yahyâ Bey from Taşlıca, classical Turkish poetry, gazel, dressing, colours, fashion