Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi > TKİ Dergisi |

“BELDE-İ TAYYİBE” İSTANBUL, OSMANLILAR İÇİN LANETLİ BİR ŞEHİR, FETHİ DE KIYAMET ALAMETİ MİYDİ?
FOR OTTOMANS WAS “BELDE-I TAYYIBE” ISTANBUL A CURSED CITY AND WAS ITS CONQUEST THE SIGN OF DOOMSDAY?


Bazı araştırmacılar, muasır Osmanlı müelliflerinin İstanbul'un fethini kıyamet alameti olarak gördüklerini, fethe muhalif olduklarını ve şehrin lanetli olduğuna inandıklarını iddia etmektedirler. Bunun yanında şehrin fethini müjdeleyen meş- hur hadisin bu müelliflerin malumu olmadığı, mezkûr hadise muahhar müelliflerin atıf yaptıkları ileri sürülmektedir. Bu makalede, önce İstanbul’un fethi ile ilgili âyet ve hadislerin ilk defa 1422 kuşatmasında gündeme geldiği; bu mânâda Emîr Sul- tan’ın öne çıktığı ileri sürüldü.

Bazı araştırmacılar, muasır Osmanlı müelliflerinin İstanbul'un fethini kıyamet alameti olarak gördüklerini, fethe muhalif olduklarını ve şehrin lanetli olduğuna inandıklarını iddia etmektedirler. Bunun yanında şehrin fethini müjdeleyen meş- hur hadisin bu müelliflerin malumu olmadığı, mezkûr hadise muahhar müelliflerin atıf yaptıkları ileri sürülmektedir. Bu makalede, önce İstanbul’un fethi ile ilgili âyet ve hadislerin ilk defa 1422 kuşatmasında gündeme geldiği; bu mânâda Emîr Sul- tan’ın öne çıktığı ileri sürüldü. 1452 yılında fiten hadislerine dayanarak şehrin ku- şatmasına karşı çıkanların ise Çandarlı Halil Paşa taraftarı ulema olduğu; Akşem- seddin başta olmak üzere fetih taraftarı ulemanın da bu hadisleri şehrin fethedileceğine dair Peygamberî bir müjde olarak yorumladıkları ortaya konulmaya çalışıldı. Makalede müelliflerin, bazıları fiten hadislerine atıf yapsalar da, İstan- bul’u uğursuz bir şehir olarak görmedikleri; şehrin fethine muhalif olmadıkları ve büyük bir kısmının Fatih Sultan Mehmed’i övgüyle zikrettikleri ortaya konuldu. Şehri fethedecek emir ve onun ordusunun övüldüğü meşhur hadisin II. Bayezid devrinden itibaren daha fazla gündeme geldiği tespit edildi. Ayrıca bu hadisin Os- manlılar tarafından hem fetihten önce hem de fetihten sonra bilindiği savunuldu. Buna mukabil fiten hadislerine atıf yapılmasının sebeplerinin neler olduğu ve bun- ların nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde duruldu.


Etiketler »  

Abstract
Some researchers claim that contemporary Ottoman writers saw the conquest of Istanbul as a sign of doomsday, they were against the conquest and they beli- eved the city was cursed. Besides it is suggested that these writers didin’t know this famous hadith and later writers refered to the aforesaid hadith. This paper argues that the verses and hadiths about the Conquest of Istanbul were distin- guished at first in the siege of 1422 and it was Emir Sultan who had prominence in this matter. Also in this paper it has been tried to reveal that the ones who opposed to conquest of Istanbul by using hadiths about doomsday in 1452 were the supporters of Çandarlı (D̲j̲andarlı) Halil Pasha and scholars, notably Ak- şemseddin (Ak shams al-din), who supported the conquest commented these ha- diths as good news that came from the Prophet. In this article, it is claimed that these scholars did not see Istanbul as a cursed city even though they made refe- rences to the hadiths about doomsday, they did not oppose the conquest, and most of them spoke highly of Mehmed the Conqueror. It has been proven that the famous hadith that praises the commander and the army who would conquer the city gained currency in Bayezid II’s time. Also it is claimed that Ottomans were aware of this hadith both before and after the conquest. It is also discussed why Ottoman scholars made references to the hadiths about doomsday and how they should be understood.

Keywords »