Anâsır-ı erbaâ, âlemin yaratılışında önemli rol oynayan “toprak, hava, su ve ateş” için kullanılan bir terimdir. Klâsik Türk edebiyatında anâsır-ı erbaâ gerek manzum veya mensur olarak müstakil şekilde karşımıza çıkmakta, gerekse beyitler içinde mazmun halinde veya teşbih, istiare, tenâsüp gibi sanatlarla sıkça kullanılmaktadır.
Bu makaleye konu olan eser de manzum olarak (mesnevî nazım şekliyle) kaleme alınmış müstakil bir eserdir. Müellifi Boyacıoğlu’dur. Yazıldığı tarih belli olmamakla beraber 15. yüzyılda yazıldığı tahmin edilmektedir. Eser 224 beyitten müteşekkildir.
Eserde anâsır-ı erbaânın özellikleri ve bu özelliklerin insan yapısındaki mukabilleri anlatılmaktadır. Ahlâkî, didaktik bir eserdir.