TRABLUSGARP VE BİNGAZİ NAİBÜ‘S-SULTANLIĞI
THE TRIPOLI AND BENGHAZI NAIBU‘S-SULTANATE


Trablusgarp Savaşı, 1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti ile İtalya arasında gerçekleşmişti. Bu savaşta Osmanlı Devleti, doğrudan yardım gönderememesi sebebiyle bölgedeki birliklerin, gönüllü olarak gelen subayların ve yerel ahalinin katılımıyla mücadeleyi sürdürmüştü.

Trablusgarp Savaşı, 1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti ile İtalya arasında gerçekleşmişti. Bu savaşta Osmanlı Devleti, doğrudan yardım gönderememesi sebebiyle bölgedeki birliklerin, gönüllü olarak gelen subayların ve yerel ahalinin katılımıyla mücadeleyi sürdürmüştü. Yaklaşık bir yıl devam eden savaş Uşi Antlaşması ile son bulmuştu. Adı geçen antlaşma uyarınca teşkil edilen Trablusgarp ve Bingazi Naibü‘s-Sultanlığı bir müessese şeklinde teşkilatlandırılmıştı. Bölgedeki Osmanlı menfaatlerinin muhafazasına memur edilen Naibü‘s-Sultanlık’a, önemli bir Hariciye personeli olan Şemseddin [Paşa] Bey tayin edilmişti. 1912 yılının Aralık ayında fiilen göreve başlayan Şemseddin Paşa, İtalyan yönetimi altına giren bir coğrafyada faaliyet göstermişti. Bununla beraber ülkenin çeşitli yerlerinde İtalyan işgaline karşı direniş hareketleri de mevcuttu. Şemseddin Paşa’nın görev kapsamı ve faaliyet alanı; siyasi, idari, sosyal ve ekonomik konularla ilgiliydi. Üstelik İtalyan yönetiminin engelleyici girişimleri de eksik olmamıştı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Naibü‘s-Sultanlığın faaliyetlerini yerine getirmesi giderek zorlaşmıştı. 1915 yılında Birinci Dünya Savaşı’na giren İtalya, Osmanlı Devleti’ne savaş açmıştı. Böylece iki devlet arasındaki diplomatik ilişkiler kesilmiş ve Naibü’s-Sultanlık kurumu ortadan kaldırılmıştı. Bundan sonra Osmanlı Devleti, bölgenin doğrudan doğruya kendisine bağlılığı yolunda bir politika izlemeye başlamış; Şeyh Ahmed eş-Şerif es-Senusi’ye, 1916 yılı Haziran ayında, Trablusgarp ve Bingazi Havalisi Naibü‘s-Sultanlığı unvanı tevcih edilmişti. Kurumu müstakil olarak ilk defa inceleyen bu çalışmada, Türkiye, Libya ve İtalya tarihlerinin kesiştiği önemli bir sürecin ele alınması amaçlanmıştır. Çalışma Osmanlı arşiv belgeleri temelinde hazırlanmış olup dönemin süreli yayınları ile telif eserlerden de faydalanılmıştır.


Etiketler »  

Abstract
The Tripoli War took place between the Ottoman Empire and Italy in 1911- 1912. In this war the Ottoman Empire maintained the struggle with the participation of the troops in the region, officers who came voluntarily and the local people, due to its inability to send direct aid. The war, which lasted for about a year, ended with the Ouchy Treaty. The Tripoli and Benghazi Naibu‘sSultanate, which was established in accordance with the aforementioned treaty, was organized as an institution. Şemseddin [Pasha] Bey, an important Ministry of Foreign Affairs staff, was appointed to the Naibu‘s-Sultanate, which was assigned to protect the Ottoman benefits in the region. Şemseddin Pasha, who took office in December 1912, served in a geography under Italian rule. However, there were resistance acts against the Italian occupation in various parts of the country. The scope and field of activity of Şemseddin Pasha was concerned with political, adminisrative, social and economic issues. Moreover, the obstructive attempts of the Italian administration were not lacking. With the beginning of the First World War, it became increasingly difficult for the Naibu‘s-Sultanate to fulfill its activities. Italy which entered the First World War in 1915, declared a war against the Ottoman Empire. Thus, diplomatic relations between the two states were cut off and the Naibu‘s-Sultanate institution was abolished. After that, the Ottoman Empire started to follow a policy towards the direct dependence of the region; Sheikh Ahmed es-Serif es-Senussi was granted with the title of Naibu‘s-Sultanate of Tripoli and Benghazi Vicinity in June 1916. In this study, which examines the institution individually for the first time, it is aimed to discuss an important process where the histories of Turkey, Libya and Italy intersect. The study was prepared on the basis of Ottoman archival documents, and periodicals and copyrights of the period were also used.

Keywords »