Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi >
Dergiler | Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi Sayı 13
- Güz 2005 / Yıl 6, Sayı 13
Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi Sayı 13
TKİ Dergisi
BATI KAFKASLARDA STRATEJİK BİR MADDE: TUZ (1800-1857)
A STRATEGIC MINERAL IN THE WEST CAUCASUS: SALT (1800-1857)
Bu makalede, canlıların en temel ihtiyaç maddelerinden birisi olan tuzun stratejik önemi XIX. yüzyılın ilk yarısında Batı Kafkaslar örneğinde ele alınmıştır.
Mütareke Döneminde Bir İngiliz Taraftarı: SAİD MOLLA
ACTIVITIES AGAINST THE OTTOMAN CALIPHATE AMONG THE ARABS (1877-1909)
I. Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ağır şartları ve uygulanışı Osmanlı devlet adamlarını ve siyasetçilerini çeşitli arayışlara itmiştir.
DİVAN ŞAİRLERİNİN BİRBİRLERİYLE İLGİLİ MANZUM DEĞERLENDİRMELERİ
OTTOMAN TURKISH POETS’ ASSESSMENTS OF EACH OTHER IN VERSE
Bu yazının konusunu, klâsik Türk şairlerinin birbirleriyle ilgili manzum sözleri ve değerlendirmeleri oluşturmaktadır.
ÂLÎ’NİN MİHR Ü MÂH’I İLE FEYZÎ’NİN ŞEM Ü PERVÂNE’Sİ ARASINDAKİ BENZERLİKLER: İNTİHAL Mİ GELENEK Mİ?
SIMILARITIES BETWEEN MUSTAFA ALÎ OF GALLIPOLI’S MİHR U MAH AND FEYZİ ÇELEBİ’S ŞEM Ü PERVANE: PLAGIARISM OR TRADITION?
Bu çalışmada, farklı yüzyıllarda yazılmış, konu ve ifade bakımından dikkat çekici benzerlikler taşıyan iki mesnevî arasındaki ilişki tanımlanmaya çalışılmıştır.
FENARÎZADE MUHYİDDİN ÇELEBİ VE DİVANI
FENARİZADE MUHYİDDİN ÇELEBİ AND HIS DİVAN
Fenarîzade Muhyiddin Çelebi, XVI. yüzyılda yaşamış âlim şairlerimizdendir. Yüksek tahsilini tamamladıktan sonra, önce İstanbul'da Hadım Ali Paşa Medresesi'ne, sonra Bursa'da Sultan, 919 (1513)'da da Sahn-ı Seman Medresesi'ne müderris oldu.
TARIK BUĞRA’NIN ESERLERİNDE AYDIN -TİPLER, MESELELER-
THE TYPOLOGY OF ‘INTELLECTUAL’ IN TARIK BUĞRA’S WORKS
Aydın, toplumsal konumundan dolayı çeşitli disiplinler tarafından ele alınıp incelenmiştir. Türk toplumunun son iki yüzyılında da bu duru-mun önemli izlerini görmek mümkündür. Aydını ele alıp irdeleyen disiplinlerden biri de edebiyattır.
HUN VE AVAR ADLARININ ANLAMI HAKKINDA
AN ESSAY ON ABOUT THE MEANING OF THE NAMES OF HUN AND AWAR
Avarlar Avrupa’ya Orta Asya’dan gelmişlerdir. Eski Türkçe ve Çince kaynaklarda Abar şeklinde telaffuz olunan bir isim tespit edilmiştir. İlk olarak Avar adının aslında Soğdiana’da yaşayan kabileler ve burada yaşamış olan Parthlar için kullanıldığı anlaşılmaktadır.
ŞAM’DA TARİHİ BİR KONGRE: OSMANLI DEVRİNDE BİLAD-I ŞAM, ULUSLAR ARASI KONGRE, 26-30 EYLÜL 2005
Osmanlı sonrasında bölgenin yaşadığı bir dizi bunalım, sömürgeciliğin 1970’lere kadar önce doğrudan, sonra da dolaylı olarak bölge ülkelerinin yönetimlerine etkisinin yanı sıra siyasî ve kültürel başka bazı nedenlerle bölge ülkelerinin kendi aralarındaki ilişkiler gelişme seyrine girememiştir.
DEDE KORKUT HİKÂYELERİNDE GEÇEN “BOY BOYLADI SOY SOYLADI” SÖZÜNÜN İFŞA ETTİĞİ “GEÇMİŞ”
THE PAST COVERED BY THE SAYING “BOY BOYLAD. SOY SOYLAD” IN DEDE KORKUT TALES
Makalede, Dede Korkut Hikâyelerinde geçen “Boy boyladı soy soyladı” sözü ile göçebe Türklerin dünyasında neyin dile getirilmiş olabileceği üzerinde duruldu.
XIX. YÜZYILDA OSMANLI-AÇE İLİŞKİLERİ OSMANLI HİLÂFETİNİN GÜNEY ASYA’DA DİNÎ-SİYASÎ NÜFUZU
OTTOMAN-ACEH RELATIONS IN THE XIXth CENTURY-OTTOMAN CALIPH’S RELIGIO-POLITICAL INFLUENCE IN THE SOUTHEAST ASIA
Açe Sultanlığı, Güney Asya’daki Avrupa sömürgeciliğine karşı yaklaşık dört yüz yıl mücadele etti.