Anadolu'da Arap-Bizans Mücadelesi ve
Arap-Byzantin skirmish in Anatolia and ‘summer raids


Anadolu'daki İslâm-Bizans mücadelesinin önemli bir vechesini oluşturan bu akınlar, Anadolu coğrafyasında daha sonra ortaya çıkacak olan gazâ ve gâzi'yi yücelten anlayışın doğuşuna kaynaklık etti.

Suriye ve el-Cezîre bölgelerinin fethinin tamamlanması ve Emevîler'in başkenti Şam'a taşımalarıyla birlikte Toroslar Bizans ve Arap devletleri arasında tabii sınır haline geldi. Toroslar uzun süre müslüman Araplar'ın Anadolu'ya yerleşmelerine mani olan bir engel oldu. Arap-Bizans mücade- lesi Emevîler ve Abbâsîler döneminde İstanbul kuşatmaları ve Anadolu'ya düzenlenen çeşitli seferlerle devam etti ve bunlardan hiçbirisi Araplar açısından fethe dönüşmedi. İslâmiyet öncesi dönemde Araplar'ın yaz aylarında Anadolu'ya ve Asya'daki diğer bölgelere düzenledikleri ticarî seferler için kullanılan “sâife” kavramı, İslâmiyet'in ilk yıllarında Bizans ile gerçekleşen her türlü mücadeleyi içeren bir anlam kazandı. Zamanla bu kavram Anadolu'ya müslüman Araplar'ın her sene periyodik olarak yaz aylarında düzenledikleri akınlar için kullanılan bir kavram olarak yerleşti. Anadolu'daki İslâm-Bizans mücadelesinin önemli bir vechesini oluşturan bu akınlar, Anadolu coğrafyasında daha sonra ortaya çıkacak olan gazâ ve gâzi'yi yücelten anlayışın doğuşuna kaynaklık etti.


Etiketler »  

Abstract
Following the conquest of Syria and al-Jezira, the capital of Umayyad Caliphate was transferred to Damascus; Naturally then the Taurus region had been the frontier region between the Byzantine and Muslim Caliphate. For a long time, the Taurus mountains had become an natural obstacle in front of the muslim Arabs who aimed to settle in Anatolia. Through the Umayyad and Abbasid periods, the warfare between Byzantines and Arabs had continued, however this had never turned into an Arab invasion of Asia Minor. Pre- Islamic Arabs had used the term “sâifa” to describe their commercial visit into Anatolia and other regions in Asia. In the early Islamic period however, all the struggle between Arabs and Byzantines was called like that. Within time, the term “sâifa” began to be used to call the periodic summer-expeditions which had formed an important aspect of the Arab-Byzantine warfare in Anatolia and caused afterwards the birth of a holy war (gaza) glorification in this region.

Keywords »